Kediler Dünyayı Nasıl Görüyor?

  Kedilerin etraflarını nasıl gördükleri herkes tarafından merak edilen bir konudur. Öyle ki bu soruya cevap aramak üzere araştırmacı ve grafik sanatçısı Nickolay Lamm 3 uzmana danışarak kedilerin etraflarına baktıklarında nasıl gördüklerine dair bazı hipotezler geliştirmişlerdir.

  Kedi görüşü ile insan görüşü arasındaki en büyük fark gözlerin içindeki retinada yatar. Retina ışığa duyarlı olan hücreleri yani fotoreseptörleri içerisinde barındıran gözün arka kısmında yer alan bir tabakaya denir. Fotoreseptörler ışık dalgalarını elektrik sinyaline dönüştürmektedir. Yaygın olarak bilinen 2 tip duyarlı hücreler (fotoseptör) vardır. Bunlar koni ve çubuk olarak adlandırılır. Çubuk olarak adlandırılan hücreler çevresel görüş ve gece görüşünden sorumludur. Öyle ki cisimlerin parlaklığını ve grinin tonlarını algılar. Koniler ise gündüz görüşü ve renk algısından sorumlu olandır.

  Kedilerde ve köpeklerde çok sayıda çubuk reseptörü vardır. Fakat koni reseptölerinin sayısı azdır. İnsanlarda ise tam tersidir. Bu yüzden insanlar geceleri çok kötü bir görüşe sahipken, gündüzleri cisimlerin renkleri çok iyi algılayabilirler. Kediler ise geceleri harika bir şekilde görebilseler de cisimlerin renklerini algılamakta oldukça beceriksizdirler.

  Görüş alnaı gözlerin belli bir noktaya sabitlendiğinde ne kadarlık bir alanı görebildiği, algılabildiği ile alakalıdır. Yalnızca dümdüz ileriye baktığımızda gördüklerimiz değil, aynı zamanda bir noktaya bakarken algılayabildiğimiz her şey görüş alanına dahildir. Yani yukarıdaki, aşağıdaki, sağdaki ve soldaki her şeyi kapsamaktadır. Kedilerin görüş açısı ise insanların görüş açısından biraz daha geniştir.

  Görsel keskinlik, görüntünün ne kadar temiz olduğu ile alakalıdır. Ortalama bir insanın görsel kesinliği 20/20 olarak tanımlanır. Bir kedinin görsel duyarlılığı, keskinliği ise 29/100 ile 20/200 arasında değişmektedir. Bir kedi, bir insanın 60 metre uzaktan görebildiği keskinlikte görmesi için cisme 6 metre uzaklıkta olmalıdır.

  Halk arasındaki yanlış inanışlardan biri de kedilerin algılayamadığı, sadece gri tonlarını görebildikleridir. İnsanlar, trikromatik adı verilen bir görüşe sahiptir. Bu 3 temel rengi algılayabilen koni hücrelerine sahip olma anlamına gelir. Yani kırmızı, yeşil ve mavidir. Kedilerin de temel trikromatik görüşe sahip oldukları düşünülür ve renkleri görebilirler. Fakat bu görüş insanlarından farklıdır. Bir kedinin renk algısı yaklaşık olarak renk körü bir insanın renk algısına benzer. Onlar da mavi ve yeşilin tonlarını görebilme yetisine sahiptirler. Fakat kırmızı ve pembe renkler kedilerin kafasını karıştırabilir. Bu renkler kedilere daha çok yeşilimsi gözükmektedir. Mor rengi ise kediler için sadece mavinin bir tonudur.

  Kediler insanlar kadar geniş miktarda renk tonunu ve doygunluğu algılayamaz. Bu yüzden parlak ve rengarek bir doğa manzarası insanlar için iç açıcı gelse de kediler için sıkıcı gelebilir.

  İlginizi çekebilir: Kedi Taşıma Çantası

  Kedilerin büyük oranda miyop olduğu düşünülmektedir, yani uzaktaki nesneleri göremezler. Daha yakındaki nesneleri görmek ise avlanmada avantaj sağlar.

  Gündüzleri insanların görme yetisi daha iyi olsa da geceleri görmede kediler daha iyidir. Retinadaki çubuk hücrelerin çokluğu az miktar ışıkla bile kedilerin bizden daha iyi görmesini sağlar. Bu nedenle insanların geceleri görmek için ihtiyaç duyduğu ışığın sadece 6’da 1’iyle oldukça net bir şekilde görebilirler.

  İnsanlardan farklı olarak kedilerin gözlerinde retinanın arkasında bir yapı daha vardır. Buna tapetum adı verilir. Bu yapının da gece görüşünü arttırdığı düşünülmektedir. Tapetum içerisindeki hücreler bir ayna gibi gelen ışığı geri yansıtır. Böylece ışık, koni ve çubuk hüclerlerin içerisinden 1 kere değil, 2 kez geçmiş olur. Bu da karanlıkta yakalanabilen az miktardaki ışığın daha da iyi değerlendirilebilmesine olanak sağlar. Bu nedenle özellikle karanlıkta kedilerin gözleri far gibi ışık saçar. Aslında bu dışarıdan gelen ışığın tapetum’dan geri yansıtılmasından kaynaklıdır. Yani kedilerin gözünde ışık kaynağı yoktur.