Karma besleme, serbest besleme yerine öğünler ile uygulanırsa tam anlamıyla gerçekleştirilebilir bir düzendir. Mama formları arasındaki yapısal farklılık sayesinde birçok avantajı olan bu besleme düzeninin, avantajların yanında dikkat edilmesi gereken bazı noktaları da bulunur. İlk akla gelen faydalarından biri, yeterince sıvı alamayan ve su içmeye isteksiz hayvanlar için yaş mamaların düzenli olarak diyette yer tutmasının dehidrasyonların (vücutta sıvı kaybı) engellenmesi için yardımcı olabilmesidir. Ayrıca kuru ve yaş mamaların kombine edilmesi, sindirim sistemi sağlığı açısından da çeşitlilik yaratacak ve iç dengenin sağlanması için destekleyici olacaktır.
Bununla birlikte mama formlarının karma olarak kullanımı, özellikle hassas sindirim sistemine sahip evcil hayvanlar için uygun olmayabilir. Farklı nem oranlarına adapte olmakta zorlanan sindirim sistemi, büyük ihtimalle bu memnuniyetsizliğini ishal ve kusma şeklinde belli edecektir. Özellikle yarı yaş mamaların yoğun mineral ve yağ içerikleri göz önünde bulundurulduğunda, önerilen tüketim miktarlarına riayet etmekte kesinlikle fayda vardır.
Kuru mamalar ile yaş mamaların belirli bir periyot ve düzen içerisinde birlikte kullanılmasını “karma besleme” olarak adlandırıyoruz. Özellikle yurt dışında çok yaygın olarak tercih edilen (kedi ve köpek besleyen kişilerin %82’si) bu besleme tarzı, ülkemizde de gittikçe daha popüler bir hâle geliyor.
Tam anlamıyla uygulanabilmesi öğün esasına bağlı olan karma beslemenin avantaj ve dezavantajlarını daha rahat anlayabilmek için, önce mama tiplerini ve özelliklerini yeniden hatırlayalım.
Kuru mamalarda nem oranı, genellikle %4 ile %11 arasındadır. Nem oranının bu denli düşük olmasının nedeni, mamanın kuru madde miktarının yüksek olmasıdır. Bu yükseklik nedeniyle kalori yoğunluğu ve birim ağırlıktaki metabolize edilebilir enerji miktarı yaş mamalara oranla daha yüksektir. Buna binaen, enerji ve besin miktarları yönünden taşıma ve paketleme maliyetleri yaş mamalara oranla daha düşüktür. Günümüzde kuru mama üretimi, sıkma çıkarma (extrusion) yöntemi ile gerçekleştiriliyor. Yüksek kuru madde miktarının bir neticesi olarak yüksek lif içeriğine sahip kuru mamaların bu özelliği sayesinde, diş ve diş eti sağlığından başlayarak bütün sindirim kanalı için faydalı olduklarını biliyoruz.
Kuru mamalar üretim amaçlarına göre genellikle günlük besin ihtiyacını tam olarak karşılayacak şekilde "tam mama" olarak karşımıza çıkmaktadır.
Nem oranları %60’tan %87’ye kadar değişiklik gösterebilen yaş mamaların kendi içinde de farklı formları bulunur. Gravy sos veya jöle gibi lezzet algısını arttıracak besinlerin içinde parça et, kıyılmış et ya da ezme formu gibi farklı şekillerde hazırlanabilen yaş mamalar, bu sayede kabul edilebilirliği yükseltmeyi hedefler.
Elbette, artan nem miktarı sayesinde bu mamaların özellikle yeterince sıvı almayan hayvanların beslenmesi için önemi gözden kaçırılmamalıdır. Yeterli sıvı alımının başta vücudun iç dengesi olmak üzere, hayati organlar, dolaşım ve sinir sistemi açısından çok önemli olduğunu unutmamalıyız. Kuru mamalarla benzer şekilde, yaş mamalar da çoğunlukla "tam mama" olarak üretilmektedir.
Genellikle ödül maması olarak karşımıza çıkan yarı yaş mamalar, %20 ile %35 arası bir nem oranına sahiptir. Bu ürünler tam mamadan ziyade genellikle "tamamlayıcı mamalar" olarak formüle edilirler. Yarı yaş mamaların lezzetleri de üst seviyededir. Tabii ki bunu sağlayabilmek için, genellikle hatırı sayılır yağ, tuz ve diğer mineral içeriği mevzu bahis olmaktadır. Bu nedenle bu mamaların tüketimi mutlaka takip edilmeli ve tavsiye edilen günlük tüketim miktarlarını aşmamaya özen gösterilmelidir.
Bu güzel bilgileri bizlerle buluşturan Mopsan ailesine teşekkür ederiz.
İlginizi çekebilir: Kedi ve Köpeklerde Kan Tahlili
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.