Corona Virus Ve Minik Dostlarımız
İnsanoğlu dünyada her gün yeni bir felaket haberi ile güne başlamaya başladı. Yangınlar, depremler, sel baskınları, savaşlar, cinayetler ve salgın hastalıklar. Gün geçmiyor ki bu olumsuzluklardan bir yada bir kaçını duymayalım.
Son bir kaç yılına damgasını vuran Corona virüs pandemisi de bunlardan biri. İnsanlığı bir anda felakete sürükleyen bu etken aslında yeni dikkatimizi çekse de, yıllardan beri kedi ve köpeklerin baş belası desek yanlış olmaz.
İsterseniz genel olarak bu virüsü tanıyalım. Virüsler canlı hücreleri enfekte edebilen mikroskobik organizmalardır. Ekosistemde milyonlarca virüsün varlığı bilinmektedir.
Bir virüsün tüm yapılarını barındıran tek bir virüs partikülüne virion ya da viryon denir. DNA veya RNA içeren virüslerin bu genomlarını saran bir tabaka vardır ki buna kapsid adı verilmektedir. Virüs şekilleri lektron mikroskobunda incelendiğinde yuvarlak, flamentöz , yayvan ve kübik şekillidirler.
Virüsların farklı bulaşma şekilleri vardır. Bunlar solunumla, damlacık şeklinde mukozalara, ağız yoluyla deri yoluyla, kan yoluyla olabilmektedir. Tamaslı olunan virüsların hastalık yapabilmeleri için vücutta belirli bir seviyeye gelmesi gerekir ki bu süre inkübasyon süresidir. Bazı virüslar bağışıklık sistemi, dolaşım sistemi, solunum sistemi gibi sistemsel zararlar vererek hastayı yok ederken bazı virüslar ise sadece belli başlı organlara zarar vermektedir.
Bu kadar genel bilgiden sonra canlılarda çağın vebası olarak adlandırılan Corona Virusa gelelim. Corona virüs bir RNA virüsudur. Yuvarlak şekilli ve üzerinde protein çıkıntıları vardır. Dikensi çıkıntılar ise virüsün enfekte edebileceği hücreleri belirler ve hücrelerdeki almaçlara bağlanır.
Corona bulaştığı canlıya göre farklı hastalıklar oluşturan öldürücü bir vürüs olarak bilinmektedir. En çok insan, kedi ve köpekte hastalığa sebep olmaktadır.
İnsanlarda Corona Virüs
İnsanlarda Corona virusların şekillendirdiği ölümcül hastalıklar arasında SARS, MERS ve Covid-19 en çok görülen hastalıklardır.
Ölüm oranlarına göre en tehlikeli olan hastalığa yakalananların % 34,4 'ü MERS de ölürken Covid-19'da bu oran %2,3 civarındadır. Oranlara göre Covid masum gibi görünse de hastalığın hızlı bulaşması ve vaka sayıları düşünüldüğünde Covid-19 insanlık tarihinde en ölümcül virus olma özelliğini taşımaya adaydır.
Kedilerde Corona Virüs
Kedi Corona virüs enfeksiyonunun bilinen adı FIP' tir FIP ( Feline İnfeksiyöz Peritonit) hastalığının tedavisi uzun yıllardan beri Veteriner Hekimlerin çabaları sonucunda ilerlemeler olsa dahi oldukça ölümcül bir hastalıktır. Tedavi genel olarak bağışıklık sistemini güçlendirmek amacı ile kullanılan ilaçlarla mümkündür.
Kedi Corona virüsu dışkı ve tükrükle bulaştığı için korunma amacı ile aşılama ve enfekte kedi ile tamasın kesilmesi en akılcı yöntemdir. Kedilerde bulaşma, insandan insana bulaşan Covid-19 da olduğu gibi, Felin Corona da kediden kediye şeklinde olmaktadır. Dünya sağlık Örgütü kediden insana bulaşan bir vaka bildirimi bulunmasa da bu konuda şüphelere her gün bir yenisi eklenmektedir.
Feline Infectious Peritonitis (FIP) Hakkında Fazla Bilgi
Köpeklerde Corona Virüs
Köpeklerde hastalık yapan Canin Corona Virüs çift sarmallı bir RNA virüsüdür. İnsana yada kedi Corona virüsundan farklıdır. Yani köpekten insana bulaşma söz konusu değildir. Virüs dışkı ile saçılmakta ve virüslu dışkıya temas eden köpeğe çok hızlı bulaştığı tespit edilmiştir.
Yavru köpeklerde immune system tam gelişmediğinden öldürücü olan hastalık etkeni yetişkin köpeklerde ishal şeklinde devam eder ve öldürücü yeteneğini kaybeder.
Her üç canlıda da farklı hastalıklar oluşturan Corona Virüs oldukça tehlikelidir. Virüsdan korunmanın en önemli adımı temasın engellenmesi ve aşılamalardır. Aşılama sonrasında korunma yüksek oranda olsa da Virüsün öldürücü etkisi kaybolmakta ve hastalığın şiddeti azalmaktadır.
Aşılama ana prensip olmalıdır. Kediler 4 haftalıktan itibaren köpekler 6 haftalıktan itibaren mutlaka Corona Virüs aşılarını olmalıdırlar. İnsanlarda aşının önemi WHO tarafından medya aracılığı ile tüm dünyaya duyurulsa da aşı kıtlığı ve önyargılar aşılanmayı geciktirmektedir.
Aşılar inaktif ajanlar olup hastalık oluşturmayıp bağışıklık hücrelerini aktive eden ajanlar içermektedir. Corona virüs vücuda girdiğinde savunma sistemi virüsu tanımadığından hastalık ölümcül olmaktadır. Aşılama sonrası bağışıklık sistemi daha doğru çalıştığından hastalık ölümcül olmaktan çıkmaktadır.
Virüslara etki eden ilaçların kısıtlı olması ve tedavide bağışıklık sistemini güçlendirmede kullanılan ajanlar yardımcı olur. Vitaminler ve yağ asitlerinin bağışıklığı güçlendirmedeki etkileri bilinmektedir. Bu sebeple hastalığın yaygın olduğu bölgelerde destek amaçlı vitamin ve mineral desteği tavsiye edilmektedir.
Bütün bu yazılardan anlaşılacağı gibi aşılama tek çözüm olarak görülmektedir Bu sebeple lütfen Minik dostlarımızı ve kendimizi Cororna Virüsa karşı korumak için aşılanalım, aşılatalım.